Forumplus.Eniyiforum.Net | HosgeLdiniz | Paylasimin tek adresi
Prince Of Persia İnceleme 411
Forumplus.Eniyiforum.Net | HosgeLdiniz | Paylasimin tek adresi
Prince Of Persia İnceleme 411
Forumplus.Eniyiforum.Net | HosgeLdiniz | Paylasimin tek adresi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Forumplus.Eniyiforum.Net | HosgeLdiniz | Paylasimin tek adresi
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

Prince Of Persia İnceleme

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
BlueMaster
Admin
Admin
BlueMaster
Cinsiyet: Erkek
ForumPlus Paylaşım Ailesi...
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 16/01/09
Mesaj Sayısı : 551
Nerden : DenizLiCity
Ek Açıklamanız : +ForumPlus
Prince Of Persia İnceleme Vide
http://forumplus.eniyiforum.net
MesajKonu: Prince Of Persia İnceleme Prince Of Persia İnceleme Icon_minitimeÇarş. Ocak 21, 2009 3:46 pm

Prince Of Persia İnceleme 7521Büyük seriler nasıl meydana gelir? Önce bir adam tamamen amatör
ruhlarla bir oyun yapar. Daha sonra bu oyun büyük bir firmaya
devredilir ve ortaya Prince of Persia efsanesi çıkar. İlk olarak 1989
yılında Jordan Mechner tarafından geliştirilen Prince of Persia,
Ubisoft Monterial ekibinin hünerli parmaklarına devredildi. . “Sands of
Time”, “Warrior Within” ve “The Two Thones” şeklinde seyreden seri
bugün en sevilen serilerden biri olmayı başardı. Üçlemenin son oyunu
etkileyici bir finalle bizlere veda ettikten sonra, iki yıl kadar
seriden haber alamamıştık. Ancak takvimler 2008 aralığını gösterdiğinde
cesur kahramanımız görkemli bir dönüş yaptı. Fakat bunu duyar duymaz
oyuna “hop” diye dalmadan önce bir şey bilmenizde fayda var; öncelikle
kafanızdaki Prince’i bir kenara koyun. Çünkü Prince görmeyeli birazcık
değişmiş (eyuh!)


Aaa Elika! Akşama ne yapıyorsun?



Çölde çaresizce eşeğini arayan Prince, küçük bir çukurdan
aşağı düşünce al yanaklı, kızıl saçlı, güzeller güzeli Elika’yla
karşılaşıyor. Bizim Prince’i güzelliğini kullanarak ayaküstü kandıran
Elika “Hadi birlikte Ahriman’ı durduralım” benzeri komik bir davetle
mücadelesine katıyor ve Prince kendini hiç hayal etmediği bir serüvende
buluyor. Şöyle ki, uzun yıllar boyunca Tree of Life’da (yaşamın
kaynağı) mahsur kalan kötü yürekli Ahriman, buradan kaçıyor ve ebedi
emeli olan “Dünya’ya kötü güçleri yayma” politikasını harekete
geçiriyor. Buna karşı koymak isteyen Elika ve Prince birbirinden güzel
ve heyecanlı maceralara giriş yapıyor. Gördüğünüz gibi senaryo
fazlasıyla Okami’ye benzese de içerisinde birçok farklılığa yer
veriyor. Karşınıza çıkacak birçok yaratıcı düşünce, bu bilindik
senaryoyu oldukça değiştirecek. Aynı zamanda ana seriden fazlasıyla
koparacak. Çünkü serinin ana konusundan tamamen farklı karakterler,
mekanlar ve zaman diliminde geçiyor. Somut ve soyut anlamda birçok
farklılığa rastlayacağız.


Oyunun simgesine tıkladığınızda karşınıza çıkan ekranda
“Ayarlar” seçeneğine tıklayarak sisteminize göre en uygun ayarları
yapmanızı tavsiye ederim. Zira çok güvendiğim sistemim 1280*1024
çözünürlük üstüne çıkmayı denediğimde her 15 dakikada bir hata raporu
verdi. Bu yüzden sisteminizi bir gözden geçirin derim. Oyunu
açtığımızda oldukça hoş gözüken menü bir o kadarda etkileyici yapıda.
“New Game” seçeneğine tıklayarak oyuna başlıyoruz. İlk bölümde
Elika’yla tanıştıktan sonra tam anlamıyla kontrolü ele alıyoruz. İlk
anlarda her Prince of Persia oyununda olduğu gibi kontrolleri
öğreniyoruz. Ancak çabucak alışacağınızdan eminim, zira duvara
tırmanmak, duvarda yürümek, zıplamak gibi unsurlar ilk oyunla aynı
yapıda. Space tuşu ve farenin sol tuşuyla atlama işlemlerinin büyük bir
kısmını hallediyoruz. Oyunun ilerleyişi genellikle şu şekilde
seyrediyor; oyunda dört adet şehir yer alıyor. Tıpkı Assasin’s Creed’de
olduğu gibi bu dört şehir arasında haritamız aracılığıyla geçiş
yapıyoruz. Ancak bu dört bölümde kendi arasında altı kısma ayrılıyor.
Haritayı açtığımızda ana bölümleri ve alt bölümleri rahatlıkla
görebiliyor, üzerine tıklayarak ilerleyişimizi seçebiliyoruz. Fakat her
şeyden önce bölümlere girebilmek için belirlenen puan barajını geçmemiz
gerekiyor. Bölümlerde asıl amaç dört şehirde yer alan dört büyük
yaratığı öldürerek bu savaşı kazanmak. Asıl boss’lar dışında bu tür
oyunlarda olduğu gibi sıradan düşmanlarla savaşıyoruz. Düşmanlarla
savaşırken Elika her an yanımızda. Mesela bir yerden zıplarken hata
yapıp yere düşerken hemen Elika sizi kurtarıyor. Bu nedenle oyunda
ölmek diye bir durum söz konusu değil. Aynı şey düşmanlarla savaşırken
de mevcut. Ne kadar yaralanırsanız yaralanın asla ölmüyor, sadece
yavaşlıyor ya da bir süreliğine dinlenmeniz gerekiyor. Açıkçası oyunda
ölmenin olmaması oyunun heyecanlı yapısını bir nevi yok etmiş. Zira
ölmemek adına mücadele etmek ya da daha hünerli oynamak gibi bir
tasanız olmuyor. Ölmeyeceğinizi bildiğiniz için içinizdeki şüphe, korku
ve bezeri duygular hemen yok oluyor. İşte bu açından oyunun eski
heyecanlı yapısının geride kaldığını söyleyebilirim. Zaten oyunun
değişen yapısındaki en önemli hata/fikir de bu olmuş. Bunun dışında
düşmanlarla savaşırken Elika’yı kullanabiliyoruz. Normal Combo dışında
Elika Combo vuruşları mevcut. Zaten Normal Combo sayısı oldukça az.
Ayrı yeten tüm combo’ları menüdeki “Combo List” seçeneğinden
görebilirsiniz.


Prince Of Persia İnceleme 8304



Oyundaki düşmanlar genellikle combo’larımız karşısında oldukça
zayıf kalıyorlar. Elika Combo vuruşlarını uyguladığımızda kısa sürede
düşmanı öldürebiliyoruz. Ayrıca düşmanları illa ki öldürmemiz
gerekmiyor, bir uçurumdan aşağı düşürmemiz yeterli oluyor. Combo
vuruşlarında genellikle kılıcımızı kullanıyor, akrobatik hareketler
(akrobatik combo’lar da mevcut) yapabiliyoruz. Düşman yapay zekaları
genellikle orta seviyede bir başarı sergiliyor. Önemli bir yaratıcılık
ya da farklılık yok. Ancak yaralandığınızda bunu fark edip biraz daha
seri davranıyorlar. Oyundaki boss’lar genellikle zorlayıcı türde
olsalar da, ölmeyecek olmamamız boss dövüşlerindeki tempoyu yine
düşürüyor. Ayrıca boss’ların ölmeden, aşağı düşmeleri bile yeterli
olduğundan boss’lar konusunda çok bir şey beklemeyin derim. Bölümlerde
ilerlerken önceki oyunlarda olduğu gibi atlamak, zıplamak ana planda.
Önceki oyunlarda olduğu gibi duvarlarda yürüyebiliyor, yüksek yerlere
tırmanabiliyoruz. Ayrıca yine Assassin’s Creed’den hatırlayacağınız
gibi duvarda hasarlı, çukurlu yerlere basarak duvarı tırmanabiliyoruz.
Ancak bu durum Assassin’s Creed’de olduğu kadar basit değil. Çünkü uzun
süre duvarda kalamıyor ve kayıyoruz. Ama genel anlamda atlamak ve
zıplamak oldukça eğlenceli. Serinin önceki oyunlarındaki heyecanını bir
an olsun yitirmemiş. Oyunda karşınıza çıkan düşmanlar genellikle
oldukça iri yapıdalar ve güçlüler. Her ne kadar Elika ile birlikte
saldırsanız da, zorlanabiliyorsunuz. Ancak bazen küçük bir hamleniz
bile koca bir yaratığı ölüme sürükleyebiliyor. Daha öncede dediğim gibi
oyunda mevcut ana ve alt bölümleri tamamladığınızda asıl yaratığın
mağarasına ve oradan da ışığa ulaşıyorsunuz. Ancak puan konusundaki
baraj kısmını açmak için oldukça Işık tohumu elde etmeye çalışın.Zira
bu tohumlar sizin paranız niteliğinde.


Oyunda gözüme çarpan ve beni büyük ölçüde üzün noktalardan
biri yakın dövüşte kılıç sahnelerinin eskisi kadar etkileyici olmayışı
oldu. Açıkçası serinin önceki oyunlarında kılıç sahneleri oldukça
gerçekçi ve eğlendiri yapıdaydı. Yeni oyun için maalesef bunu
söyleyemeyeceğim. Ayrı yeten oyunda kullanılan combo’lar yüzünden kılıç
arka plana itilmiş. Eski gerçekçilik hissini maalesef alamadım. Bu
türün gereklerinden biri olan bulmacalar da Prince of Persia’da yerini
almış. Tam kıvamında olan bu bulmacalar sizi zorlayacak cinsten olmasa
da, yüzünüzü güldürecek türden. Oynayış itibariyle Prince pof Persia bu
türdeki tarzını değiştirse de, yinede benzerlerinden çok farklı. Gerek
yeni fikirler, gerekse oyun düzen ve ilerleyişi bakımından hem
benzerlerinden hem de ilk üç oyundan tamamen farklı bir hale girmiş.
Ancak bu hal sadece yüzümüzü güldürüyor. Onun dışında pek de bir şey
yaratmıyor. Açıkçası bir “Warrior Within” olmaktan çok uzak. Ama bu
demek değil ki, oyun iyi değil. Tabi ki eğlenceli ve oynamanız gereken
bir yapım. Ancak büyük bir etki yaratacak cinsten değil. Ama tekrar
belirteyim; farklı yapısı tıpkı Assassin’s Creed’de olduğu gibi birçok
oyuna ilham kaynağı ve idol olacaktır. Sizlere son olarak Prince’in ruh
halinden bahsedip, grafiklerle ilgili detaylara geçmek istiyorum.
Prince’in biraz değiştiğini söylemiştim. Hem görünüm itibariyle hem de
ruh haliyle oldukça farklı. Karakterimize Prince diyorum ancak, Prince
bir takma ad olmaktan öteye gitmiyor. Zira Prince sıradan bir ailenin
serseri çocuğu. Ruh hali itibariyle komik, esprili, umursamaz ve
maceraperest bir yapıda. Maceraperest diyorum çünkü Elika’nın
mücadelesine ortak olmasının asıl sebeplerinden biri de bu (Elika’nın
güzelliğinden sonra). Eski Prince’in tam aksine matrak ve olaylara
umursamaz ve esprili yaklaşan biri ve esprileri kayda değer cinsten.
Ama karakteri böyle daha çok seveceğinizden eminim. Zira videolar
esnasında diyaloglar oldukça eğlenceli olabiliyor. Her ne kadar Elika
Prince’e göre daha ciddi olsa da.


Prince Of Persia İnceleme 8313
BlueMaster ; Kullanıcısının İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Prince Of Persia İnceleme

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Forumplus.Eniyiforum.Net | HosgeLdiniz | Paylasimin tek adresi :: | ¤ۣۜ..¤ |GEREKLİLER&DOWNLOAD| ¤ۣۜ..¤ | :: Pc Oyunları -
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar