Forumplus.Eniyiforum.Net | HosgeLdiniz | Paylasimin tek adresi
Atasözleri Sözlüğü - 2 - 411
Forumplus.Eniyiforum.Net | HosgeLdiniz | Paylasimin tek adresi
Atasözleri Sözlüğü - 2 - 411
Forumplus.Eniyiforum.Net | HosgeLdiniz | Paylasimin tek adresi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Forumplus.Eniyiforum.Net | HosgeLdiniz | Paylasimin tek adresi
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

Atasözleri Sözlüğü - 2 -

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
BlueMaster
Admin
Admin
BlueMaster
Cinsiyet: Erkek
ForumPlus Paylaşım Ailesi...
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 16/01/09
Mesaj Sayısı : 551
Nerden : DenizLiCity
Ek Açıklamanız : +ForumPlus
Atasözleri Sözlüğü - 2 - Vide
http://forumplus.eniyiforum.net
MesajKonu: Atasözleri Sözlüğü - 2 - Atasözleri Sözlüğü - 2 - Icon_minitimeC.tesi Ocak 24, 2009 10:16 am

İyilik et, denize at, balık bilmezse Hâlik bilir.
Yaptığın iyiliklerden karşılık bekleme; yaptığın iyilik boşa
çıksa da kıymeti bilinmese de sen iyilik yapmaya devam et.
Bunu Yüce Allah görür. Bu davranışından ötürü seni bu
dünyada olmasa bile öbür dünyada mutlaka ödüllendirir. Hem de kat kat fazlasıyla.

İyilik (muhabbet) iki baştan.
Gerek iş, gerek evlilik, gerekse herhangi bir konuda iki
kişi arasında kurulacak sağlıklı bir ilişkide yalnız birinin
iyi davranış göstermesi yeterli değildir. Ötekinin de iyi
davranış sergilemesi zorunludur. Tek taraflı iyilik bir yere
kadardır.

İyi olacak hastanın hekim ayağına gelir.

Eğer Yüce Allah, kötü durumda olan birinin düzelip iyi
olmasını murat etmişse, türlü sebepler yaratarak ona hiç
ummadığı yerlerden yardım gönderir. Onun rahata kavuşmasını
sağlar.

Kaçan balık büyük olur.
Çok önemsiz, çok küçük de olsa, her nedense elden kaçırılan
fırsat ah vah edilerek gözde büyütülür.

Kaçanın anası ağlamamış.
Karşı koyamayacağı bir tehlikeden ve saldırıdan kaçan kişi
kazançlı çıkar. Ayrıca yakınlarının üzülmesine yol açacak
bir olaya da fırsat vermemiş olur.

Kalaylı bakır küflenmez.
Saf, temiz, dürüst ve namuslu kimseye kimse kara çalamaz;
onun şahsiyetine kimse leke süremez.

Kalıp kıyafetle adam, adam olmaz.
Ne kadar güçlü, gösterişli, sağlıklı bir vücuda sahip olursa
olsun; bu vücudu ne kadar iyi, güzel ve çekici giyim,
kuşamla donatırsa donatsın, bütün bunlar kişiyi değerli
kılmaz. Kişiyi değerli kılan güzel ahlâkı, becerisi,
üretkenliği, bilgisi ve çalışkanlığıdır.

Kalp kalbe karşıdır.
Sevgi karşılıklıdır. Birinin hissettiğini diğeri de
hisseder, birinin düşündüğünü diğeri de düşünür. Zevk,
alışkanlık, arzu ve isteklerde de birlik mevcuttur.

Kanaat gibi devlet olmaz.

Elindekinden hoşnut olan, onu yeter bulan, fazlasını
istemeyen, ihtiras beslemeyen kişi kolay doyuma ulaşır ve
mutlu olur. Bundan ötürü de kolay kolay yokluk çekmez,
sıkıntıya düşmez.

Kanatsız kuş uçmaz (olmaz).
Gerekli şartları sağlanmayan, araç ve gereci temin
edilmeyen, kimi dayanaklardan yoksun bırakılan iş ya da
insandan başarı beklenemez.

Kanı kanla yumazlar, kanı su ile yurlar.
Bir kötülük, kötülük yapılarak düzeltilemez; hatta böyle bir
karşılıkta bulunmak işi daha da vahim hâle sokar, içinden
çıkılmaz yapar. Kötülük ancak iyilik yapılarak ortadan
kaldırılabilir.

Kara haber tez duyulur.
Ölüm veya felâket haberi, kötü haber çabuk duyulur; ağızdan
ağıza geçerek hızla yayılır.
Karaya sabun, deliye öğüt neylesin.
Esası, özü bozuk olan şeyi düzeltmek hemen hemen
imkânsızdır. İnsanlar için de durum aynıdır. Kimi akılsız,
anlayışsız, yoldan çıkmış kimseleri de doğru yola getirmek
mümkün değildir.

Kardeş kardeşi atmış, yar başında tutmuş.

Kardeşler ne kadar geçimsiz, anlaşmaz, kavgalı, dargın
olurlarsa olsunlar yine de kötü bir durumda birbirlerine
yardım ederler. Çünkü onları birbirine bağlayan bir kan bağı
vardır ortada.



Karga, kekliği taklit edeyim demiş; kendi yürüyüşünü
şaşırmış.

İnsanlar yetiştikleri çevrenin
eğitimini alırlar. Bu
bakımdan görgüleri, beceri ve bilgileri, davranışları, yol
ve yöntemleri birbirinden farklıdır. Buna rağmen kimi
kişiler özenti hastalığına yakalanırlar ve onu bunu taklit
etmeye başlarlar. Ancak bunu beceremezler, bunu
beceremedikleri gibi tabiî davranışlarını da yitirir, gülünç
duruma düşerler.

Karga yavrusuna bakmış, benim ak-pak evlâdım demiş.
Yaptığı iş ne kadar kusurlu, çocuğu ne kadar çirkin olursa
olsun, kişiye bunlar iyi ve güzel görünür. Başkalarının bu
konuda ne diyeceği o kadar önemli değildir.

Kartala bir ok değmiş, o da kendi yeleğinden.
Kişi, hayatta karşılaşacağı en büyük kötülüğü çoklukla en
yakınlarından görür.

Kâr, zararın kardeşidir (ortağıdır).
Ticarette sadece kâr etmek düşünülemez, zarar da edilebilir.
Ticarete atılan kimse bunu göze almalı, alış verişe öyle
girmelidir.

Katıra baban kim? demişler, dayım attır demiş.
Kişi kusurlu yanının açığa çıkmasını istemez, bunu gizlemeye
çalışır. Sadece iyi yanıyla görünmeye ve övünmeye gayret
eder.

Kaynayan kazan kapak tutmaz.
İçin için gelişen olaylar veya duygular bir yerde patlak
verir, önüne geçilemez, kolay kolay yatıştırılamaz.

Kaza geliyorum demez.
Can veya mal kaybına sebep olan kötü olayın ne zaman
olacağını kestirmek mümkün değildir. Bu bakımdan önceden
kimi tedbir alınmalı, ansızın ortaya çıkacak kazaya karşı
hazırlık yapılmalıdır.

Kazanmayanın kazanı kaynamaz.
Yiyip içmek, geçimini temin etmek isteyen insan çalışıp
kazanç sağlamak zorundadır. Kazancı olmayan insanın
geçinmesi mümkün değildir.

Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez.

Büyük çıkarlar beklenen yer için küçük fedakârlıklar
yapılmalı, kimi sıkıntılara girilmeli ve bundan
kaçınılmamalıdır.

Kazma elin kuyusunu, kazarlar kuyunu.

Sen başkasına kötülük yaparsan, o da sana kötülük
yapacaktır. Her şeyin bir karşılığı vardır. Unutma ki, her
ne edersen onun karşılığını alırsın.

Keçi can derdinde, kasap yağ derdinde.
Kötü bir duruma düşmüş, büyük zarara uğramış kimi kimseler
acı içinde kıvranırken, kimileri de küçük yararlarını
düşünürler ve hiç umursamadan bu durumdan istifade etmeye
çalışırlar.

Keçi nereye çıkarsa oğlağı da oraya çıkar.
Küçükler daima büyüklerini taklit ederler, örnek alırlar.
Anne_baba ne yaparsa çocuk da onu yapar; hangi yola giderse
çocuk da o yola gider.

Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur.
Açgözlü, gözü doymaz, hırslı insanlar küçük bir çıkar için
bütün varlığını tehlikeye atar.

Kedinin boynuna ciğer asılmaz.

Kendisine güvenilmeyecek birine bir şey bırakmak, emanet
etmek doğru değildir. Yoksa o şey ya zarar görür, ya da yok
olur.

Kedi uzanamadığı (yetişemediği) ciğere pis (murdar) der.

Kimileri, çok istedikleri hâlde elde edemedikleri şeyi hor
göstermeye kalkışırlar; beğenmiyor görünürler. Böyle
davranmakla asıl yapmak istedikleri şey, kendi
çaresizliklerinin ortaya koyduğu açığı kapatmaya
çalışmaktır.

Kele, köseden yardım gelmez.
Yardıma muhtaç olan kişi, ihtiyaç duyduğu şey konusunda
kendi dururken başkasına yardım edemez. Kendi derdine çare
bulamamış, kendi işini halledememiş ki, başkasına nasıl
yardım etsin?

Kelin ilâcı olsa başına sürer.


Kel ölür sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur.
Önce değersiz bulunan, beğenilmeyen bir kimse, küçük bir şey
veya bir fırsat elimizden çıkıp yok olunca birden kıymet
kazanır; çok önemli ve iyi gibi görülür.

Kem göz, kalp akçe sahibinindir.
Kötü sözü kimse kabul etmediği gibi, sahte parayı da kimse
kabul etmez. Kötü söz söyleyenin, geçmeyen para da onu
kullananındır.

Kendi düşen ağlamaz.

Girdiği bir işte kendi zararına kendi sebep olan bir
kimsenin yakınmaya hakkı yoktur. Çünkü bildiğini okumuş,
istediği gibi davranmış, kimseyi dinlememiştir. O hâlde kötü
sonuca da katlanmalıdır.

Kesilen baş yerine konmaz.
Bir iş yapıldıktan sonra eski durumuna getirilemez. Bu
bakımdan bir işe girişmeden, bir davranışta bulunmadan önce,
işin nasıl sonuçlanıp sonuçlanmayacağını iyi hesapla; pişman
olup olmayacağını iyi düşün taşın ve ondan sonra harekete
geçip geçmeme konusunda karar ver.

Keskin sirke küpüne (kabına) zarar verir.
Öfkeli, sert, sinirli kimsenin zararı kendisinedir. Kendini
yıprattığı, sağlığına zarar verdiği, toplum içinde
saygınlığını yitirdiği gibi işlerini de bozup alt üst eder.

Kılavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmaz.

Kişi öncelikle kime danışacağını, kimin peşinden gideceğini
iyi bilmelidir. Çünkü seçtiği kişi kötü, işe yaramaz biri
olabilir ve onun başını belâya sokabilir.

Kılıç kınını kesmez.
Ne kadar sert ve öfkeli olursa olsun hiçbir kişi
yanındakilere, yakınlarına zarar vermez.

Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan.
Kişi, kiminle arkadaşlık ederse, ondan etkilenir; onun
alışkanlıklarına, düşüncelerine eğilim duyar; huyunu,
gidişini kapar.

Kırkından sonra azanı teneşir paklar.
Yaşlandıktan sonra yaşına uymayan davranışlarda bulunan,
ahlâksız bir yola sapan, kötü işlere bulaşan insanları doğru
yola getirmek çok zordur. Bu gibi kimselerin sonu da iyi
değildir.

Kırk yıllık Kâni, olur mu Yani.
İyi alışkanlıklar edinmiş ve bunu uzun yıllar sürdürmüş
kişi, kolay kolay bu yapısından vazgeçip de kötülük edemez.
BlueMaster ; Kullanıcısının İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Atasözleri Sözlüğü - 2 -

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Forumplus.Eniyiforum.Net | HosgeLdiniz | Paylasimin tek adresi :: | ¤ۣۜ..¤ |GENEL| ¤ۣۜ..¤ | :: Sohbet&Geyik -
Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar