Konu: BİR AŞK HİKAYESİ (Kayahan) :)) C.tesi Ocak 24, 2009 7:34 pm
Ne güzeldi değil mi yaşadıklarımız, ne güzeldi Artık ne sen, ne de ben bulamayız o günleri Bazen düşünüyorum da Bende de yanlış şeyler vardı galiba diyorum İkimiz de kıymetini bilemedik bir şeylerin Hatırlar mısın akşam olur, mumlarımızı yakardık Sen kokunu sürerdin, oda sen kokardı. Olmadık şeylere güler, durup dururken ağlardık Güzel havalarda sokaklara çıkardık Bir de kar yağınca kartopu oynardık seninle Sen iskambil kağıtlarından fal bakardın İstediğin çıkmadığında kağıtları bir daha karadın Çok kızardın sigara içtiğime Ve içkime karışırdın, uzun uzun zararlarını anlatırdın bana Ara sır rejim yapardın Tartı bir doğru tartsa bir yanlış tartardı Yani onunla da anlaşamazdın Komşunun çocukları vardı, bizim kızla oynarlardı. Çocuk bahçesine giderdiniz, ben televizyonda maça bakardım, Ara sıra arkadaşlar gelir, sohbet ederdik Şurdan buradan konuşurduk işte Benim askerlik hatıraların seni doğum hikayelerin bitmezdi İlk tanıştığımız günü hatırlar, gülerdik Sen bana üstümde ne vardı diye sorardın Ben de her seferinde hatırlamazdım, şimdi hatırlıyorum. Kırmızı bir kazak , siyah bir etek, siyah çoraplar, kırmızı pabuçların Ve bir perşembe günü saat 2’yi 4 geçiyordu. İkimiz de önümüze bakmamıştık, çarpıştık önce Sen “Pardon.” dedin, sonra ben yere düşen kitaplarını topladım Göz göze geldik ve başladık Film gibi yani Son mektubunu dün aldım, teşekkür ederim Ben sana yazmıştım. “Grip salgını var.” Demiştim Bak yine gribe yakalanmışsın Neyse geçmiş olsun. Buralarda hava soğuk ama hasta falan değilim Bu gözlüklerle başım dertte Hayat işte yuvarlanıp gidiyoruz. Hepinizi çok özledim
KARISI…
Ne iğrençti değil mi yaşadıklarımız, ne iğrençti… Artık ne sen ne de ben bulamayız o kavgaları Bazen düşünüyorum da senin gibi bir kazmayla nasıl evlenmişim? Bilemedin benim kıymetimi Hatırlar mısın? Akşam olur, elimde merdaneyle seni beklerdim kapıda Işıkları kapatıp mumları söndürürdüm. Sen içki kokardın, oda soğan kokardı Olmadık şeylere güler kafana merdaneyi yiyince ağlardın Güzel havalarda beni gezdirmezdin. Bir de kar yağınca bana odun, kömür taşıtırdın Sen at yarışı oynardın, altılıyı tutturamayınca beni döverdin. Çok kızardım burnunu karıştırmana Ve içkine karışırdım, çünkü leş leş kokardın. Uzun uzun zararlarını anlatırdım sana, anlamazdın Ara sıra rejim yapardın, koca göbeğin bir türlü erimezdi Tartıyla bile anlaşamazdın Komşunun çocukları vardı, onları da döverdin Meyhaneye giderdin Ben yine merdaneyle evde beklerdim Ara sıra arkadaşlarımız gelir sohbet ederdik Sen yine densiz densiz konuşurdun Benim dayak anılarım, senin içki muhabbetin hiç bitmezdi. İlk tanıştığımız günü hatırlar, ağlardık Sen bana üstümde ne vardı diye sorardın Üstündeki iğrenç kıyafeti hiç unutur muyum? Yeşil bir kazak, kırmızı bir pantolon Mor bir çorap, sarı molaris sandaletleri Ve mayısın 13’ü Sen yine sarhoşluktan önünü görmüyordun Bana çarpmıştın Her zamanki kabalığınla bir pardon bile demedin Göz göze geldik ve işte o iğrenç an Korku filmi gibi yani Son mektubunu şimdi aldım. Sağol Ben sana demiştim, uyuz salgını var diye Bak yine uyuza yakalanmışsın Neyse, hadi geçmiş olsun Buralarda uyuz var ama ben yakalanmadım Çünkü sen yoksun Senin hatıralarınla başım dertte Hayat yeni güzelleşti İyi ki yoksun!!!