Zeki Ökten’in yönettiği ve Cüneyt Türel, Yaman Tarcan, İpek Bilgin ile Bülent Kayabaş’ın oynadığı film ‘Çinliler Geliyor’, gösterime girdi.
‘Çinliler Geliyor’, yönetmen Zeki Ökten ile senaryo yazarı Fatih Altınöz’ün üçüncü işbirliği. Ökten ile Altınöz ‘Güle Güle’ ve ‘Gülüm’ adlı sinema filmlerinde de çalışmıştı. Bu filmlerden ‘Güle Güle’ Türkiye sinemalarında 1 milyon 275 bin kişi tarafından izlenmişti.
‘Çinliler Geliyor’, başrolü olmayan, rollerin senaryo gereği eşit olarak dağıldığı farklı bir sinema filmi.
FİLMİN ÖYKÜSÜ
İki katlı ahşap evleri, meydanı ve dar sokaklarıyla tipik bir batı Anadolu kasabasında Kurtuluş günü yaklaşmaktadır.
Kasabanın yerli halkından bir grup koro oluşturarak Kurtuluş günü için bir sanat müziği konseri hazırlığına girişmiştir. Koro provaların sonuna yaklaşmaktadır.
Koroda üç kadın, üç erkek şarkıcı; ud, keman ve klarnet olmak üzere üç de enstrüman bulunmaktadır.
Korodaki kişiler hikayemizin kahramanlarıdır aynı zamanda.
Giovanni Scognamillo*, Zeki Ökten Sineması’nı değerlendirdi: Kendi dünyasını ya da kendi biçimini kuran veya kurmaya çalışan her yönetmen diğer meslektaşlarından ya öz seçimi ya da biçim uygulanışı olarak ayrılır, kendi kişiliğini oluşturur. Zeki Ökten’i, kısmen ya da tamamen, bir yaratıcı yönetmen olarak kabul edersek - ki etmek zorundayız - onun da kendine özgü bir sinemasal yaklaşım ve biçim anlayışı olduğunu da kabullenmiş oluruz. Bir alamet-i farika üzerinde duracaksak ben ölçü derim, duygu derim, gerçeğe saygı derim.
Türk Sineması’na bunların, görsel bir destekle, bileşimini getirdi ve filmlerinde uyguladı. Özgün olması bence gerekmiyordu, duyarlı ve dürüst olması yetiyordu. Ve öyle yaptı, kendi mesleğine karşı de dürüst davrandı, yönetmen olarak bir ilk film çektikten sonra deneyi yeterli olmadığını anladı ve yönetmen yardımcılığına geri döndü, bir süre tecimsel sinemaya bağlandı, inişler ve çıkışlar yaşadı evet ama Yeşilçam’ın yapısı içinde bunlar kaçınılmazdı.
Türk Sineması ondan yeterince yararlandı mı sorusuna başka bir soru ile karşılık vermek mümkündür: acaba Türk sineması Ökten’den yeterli derecede yararlandı mı veya Ökten Türk Sineması’ndan daha fazla yararlanmak istedi mi? Ökten kendisini ve filmlerini açıklamaktan hoşlanan bir sanatçı değildir, bence de en iyisini yapıyor. Çünkü bir film seyircinin karşısına çıktıktan sonra artık eklenecek pek bir şey kalmaz ve gerçekleştirilmeyen niyetler de önem taşımazlar.
Filmini uzun uzun açıklamaya çalışan yönetmen galiba filmindeki eksikliklerin farkında ve onlara nedenler arıyor. Sinema bir üçlüdür: yönetmen, film ve seyirci. Film seyirci ile ilişkisini kurduktan sonra yönetmen çekilmeli, olsa olsa teknik açıklamalar verir, çekimle ilgili anekdotlar anlatır ama “ben orada şunu yapmak istedim de…” demesi hiçbir şey değiştiremez.
* Sinema tarihçisi , film eleştirmeni , araştırmacı, yazar